Cenk Atman, Türk toplumunun önemli adetlerinden biri olan bebek görme ziyaretlerinin beraberinde hastalıkları da getirdiğini belirterek, özellikle kış aylarında erişkinlerde görülen ve aşısı olmayan ‘Rhinovirüs’ünün bebeklerin ciğerlerinde zarara yol açabileceği konusunda uyardı.

Cenk Atman, anne ve babalara ‘Yeni doğan bebek’ ziyaretiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Atman, bebeklerde görülen çoğu solunum yolu hastalıklarının hasta kişiler tarafından geçtiğini, bu yüzden bebek ziyaretine giden kişilerin bebeklerden uzak durmaları gerektiğine dikkat çekti. Atman, şöyle devam etti:

“Rhinovirüsün yüzlerce tipi var. Bir tane mikrop olsa grip mikrobu aşısını yaparsın başarılı olur veya olmaz. Ama rhinovirüsün aşısı yok ve yüze yakın türü var. Akraba, eş ve dost ziyareti sırasında çoğunlukla bebeklerin hastalandıklarına şahit oluyoruz. Bebek ziyaretinde gelen bir büyüğün benim burnumda bir şeyim yok. Hafif soğuk algınlığım var. Gel bebeğinin yüzünü bir göreyim, bir kucağıma alayım dediğinde bu virüs sadece bebeğin burnuna bulaşmayabilir. Eğer hamilelikte geçen antikorlar yeterli değilse, bebek yeterince anne sütü alamadıysa hele ki erken doğumlu bir bebekse bu bebeğin burnunda dolaşmaz direk ciğerlerine zarar verebilir.”

Bebeklere annesi dışında kimsenin dokunmaması gerektiğini dile getiren Atman, “Hasta tarafından ziyaret edilmiş bir bebek öksürüyor, ateşlendi, emme azlığı var diye bize getirildiğinde ve öyküsünü sorduğumuzda genellikle hasta büyüklerle temas öyküsü var. O yüzden olabildiğince annesi dışında kimse bebeklere dokunmamalı. Anne rahatsız olduğunda maskesini takar. Solunum yollarıyla kolay kolay annenin mikrobu bebeğe bulaşmaz, süt yoluyla da bulaşmaz. Bebeği ile zaten anne bir bütündür. Dışarıdan gelen biri tarafından bebeğin sevilmesi, koklanması sağlık anlamında baktığımızda doğru davranışlar değil. Annenin, babanın onayı olmadan bebeğe kimse dokunup öpmemeli, kucağa almaya çalışmamalı. Almaya çalışırlarsa da anne babalar buna müsaade etmemeliler. Kalabalık ortamlara bebeğin çıkmaması lazım. Şimdi bebekler de saatlerce alışveriş merkezlerine götürülüyor. Kalabalık ortam demek mikrop demektir. Ne kadar çok kişiyle temas edilirse o kadar çok mikroba maruz kalacak demektir. Biz mikropları aşılarla ele geçirmeye antibiyotiklerle onları yok etmeye çalışırken onlar da boş durmuyorlar. Yeni tipler geliştiriyorlar” diye konuştu.