TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI
Dönem: 24 Yasama Yılı: 4 Tarih: 6.8.2014 Birleşim: 130 Ham Tutanak Sayfası:159-163
Konuşmacı: ÖZGÜR ÖZEL Seçim Çevresi: MANİSA
Tutanak Metni:
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım. 639 sıra sayılı Torba Kanun’un 86’ncı maddesi üzerine verdiğimiz önerge üzerinde konuşmak üzere söz aldım.
Soma ve Akhisar cumhuriyet savcılıklarından yapılan açıklamaya göre, on gün önce kazanın olduğu ocağın ağzındaki barajlar kaldırıldı, ocaklardaki incelemeler yapılabildiği kadarıyla tamamlandı, yapacak yeni bir adli işlem olmadığı ifade edilerek ocaklar şirkete teslim edildi. Zaten Soma AŞ’ye ait kapatılan ocaklardan bir diğerinin de her an açılmak üzere hazırlık yaptığını hepimiz biliyoruz. İşin kötüsü, Soma’nın tarım geliri artık olmadığı için, Soma’da yeterince sanayi yatırımı olmadığı için insanların madenlere mahkûm olduğu ve bir an önce madenler açılmazsa işsiz kalmaktan, evlerine ekmek götürememekten endişe ettikleri bir süreci de hep birlikte yaşıyoruz.
Bundan sadece iki-iki buçuk ay önce tüm Manisa, tüm Türkiye, Cumhuriyet Halk Partisi, AKP’lisi, MHP’lisi, HDP’lisi hep beraber ağıtlar yakıyor, ağlayıp sızlıyor ve yeminler ediyorduk, diyorduk ki: “Bir daha böyle bir hata yapmayacağız. Madenler güvenli hâle gelmeden evlatlarımızı, kardeşlerimizi bir daha bu madenlere inmek zorunda bırakmayacağız. İş güvenliğiyse iş güvenliği, işçi sağlığıysa işçi sağlığı, iş kazalarının önlenmesi için alınması gereken tedbirler neyse hepsini almak zorundayız. Eğer Almanya’daki madencinin fıtratında ölüm yoksa Türkiye’de de olmamalıydı. Almanya’da elli yıldır ölümlü kaza olmuyorsa Türkiye’de de olmaması için ne gerekirse yapacağız.”
Şimdi geldik, evlatlarımız, kardeşlerimiz, anaların biricik kuzuları, eşlerin biricik kocaları tekrar madene inmek zorunda bırakılıyor. Peki, o günlerde ağlayan sızlayan, yeminler eden bizler neler yaptık? Açıkça söylemek gerekirse koskocaman bir hiç, bunun burada altını çizmek isterim. Sürecin bizi getirdiği yerde Soma hakkında Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne iddia ettiysek, ne ortaya koyduysak Meclisin kurulan araştırma komisyonunda, stenografların varlığında, resmî kayıtlarında bütün iddialarımız tutanaklara, zabıtlara geçti, doğrulandı. Dayıbaşı sistemini söylemiştik, kayıtlara geçti. Eğitimler kâğıt üstünde veriliyordu, kayıtlara bu şekilde geçti. Karbonmonoksit maskelerinden yer altında mazotlu araç çalıştırılmasına, yer altındaki kötü muameleden hadi hadi sistemine ve zorla iktidar partisi mitinglerine işçi taşınmasına kadar bu kürsüde ya da kamuoyu önünde ne söylediysek hepsi zabıtlara geçti.
Peki, bunları ifade ettik, anlatamadık ama şöyle bir gerçekliği de herhâlde herkes teslim eder: Bakanın yalancısıyız. Bu patlayan ve Türkiye’nin en büyük iş kazasına sahne olan maden Türkiye’nin en güvenli madeniydi. Peki, şimdi bu maden veya bu şirketin diğer bir madeni ya da hemen yanındaki maden çalışmaya devam edecek. Peki, soralım: Eynez’de bant alev yürümez değildi, o yüzden yangın her yeri sardı. Alev yürümez bant var mı şimdi? Böyle bir şey yok. Karbonmonoksit maskesi yüzünden öldüler. Kanuna oksijen maskesini koyduk mu? Koyamadık. Yer altında sığınma odaları eksikti, yaptılar mı? Yapmadılar. Plastik borular alev aldı, içeriye temiz hava taşıyamadık. Diğer madenlerde var mı? Hiçbir tanesinde yok. İşçinin o anda madende nerede olduğunu gösteren takip sistemimiz eksikti. “Almanya’da varmış, alalım.” dedik. Oldu mu? Asla ve asla olmadı.
Ama, bir yandan, açılmak istenen bir madende, İş Teftiş Kurulu Başkanının ifadesine göre, içerideki zehirli gazları ölçen sensörlere dışarıdan temiz hava getiren borudan bypass yapıp üflemeyle devletin denetçileri dahi kandırılmaya çalışıldı. Aynı kültür, aynı anlayış evlatlarımızı yine ölüme götürmeye çalışabilir.
Soma komisyonuna tüm muhalefet partileri ortak önergeler verdik: “Bugüne kadar eksiklerini tespit ettiğimiz hususları bildirelim, bir an önce yasalaşsın veya ikincil, üçüncül mevzuat çalışmaları bakanlıklarca tamamlansın.” En sonunda bu önergelerimiz de reddedildi.
Gelinen noktada, 13 Mayıs sabahı Eynez madeni ne kadar güvenliyse şu anda çalışmakta olan veya çalışmak üzere izin talebinde bulunan bütün madenler o kadar güvenli. Evlatlarımızı bir kez daha kendi ellerimizle ölüme göndermek üzereyiz.
Geçen sefer araştırma komisyonuna “Hayır” demenin üzüntüsünü yaşayan iktidar partisine sesleniyorum: Lütfen, gerekli tedbirler için bir kez daha düşünün, bir yeni felaketin kapıda olmasından çok ciddi şekilde endişe ediyorum.
3.SAYFA
14 Ağustos 2025SPOR
14 Ağustos 20253.SAYFA
14 Ağustos 2025SPOR
14 Ağustos 2025SPOR
14 Ağustos 20253.SAYFA
14 Ağustos 20253.SAYFA
14 Ağustos 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.