ÖZEL; MİT KANUNUNDAKİ DEĞİŞİKLİK DEMOKRASİYE DARBEDİR
Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda değişiklik yapan kanunu onaylayarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye demokrasisine vurduğu darbeye ortak olduğunu söyledi.
YASA, YÜRÜTMENİN YASAMA VE YARGI ÜZERİNDEKİ HÜKÜMRANLIĞINI TESCİL EDİYOR
Manisa’da katıldığı bir etkinlikte gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP Manisa Milletvekili Özel, “MİT Yasası Meclis’te görüşülürken, çıkarılırken aklıma şu geldi. Çocuğun bir tanesi okuldan dönmüş, babası sormuş. Demiş ki, ‘Oğlum bugün okulda ne yaptınız, ne yapmayı öğrendiniz?’ Çocuk ‘Baba dinamit yapmayı öğrendik.’ demiş. Babası ‘Aferin, peki oğlum yarın ne yapmayı öğreneceksiniz?’ demiş. Çocuk, ‘Hangi okulda baba’ demiş. MİT Yasası çıkarılırken, babam bana telefon edip sorsa ‘Bugün MİT Yasasını yaptık’ derim. ‘Yarın ne yapacaksınız Mecliste’ dese ‘hangi Mecliste’ derim. Çünkü MİT Yasası TBMM’yi dahi işlevsiz kılan, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, Başbakan’ın yani yürütmenin yasama ve yargı üzerindeki hükümranlığını tescil eden ve tam anlamıyla Türkiye’ye vurulmuş ağır bir demokrasi darbesidir.” dedi.
DELİ DUMRUL MİSALİ
Özel, “Yasanın içindeki bazı maddeler örneğin bu yasa başka yasalarla karşı karşıya geldiğinde, bu yasa üstündür derken milletvekilliği dokunulmazlığından tutun, hakim teminatına kadar aslında anayasal ve yasal güvence altında olan pek çok konuyu bile tehdit etmektedir. Artık MİT Deli Dumrul misali Başbakan’ın verdiği her türlü görevi yerine getirecek. Adeta bir Gladyo örgütü haline dönüştürülmüştür. MİT’e baktığınızda aslında 1930’larda 1940’larda Avrupa faşizm yükselirken, liderlerin kendisi için kurdukları istihbarat örgütlerine bire bir benzemektedir. İspanya ve Almanya’nın dönemin istihbarat örgütleri bugün MİT ile aynen tekrarlanmaktadır. Hitler’in kara gömleklileri vardı, şimdi biliyorsunuz Gezi olaylarında kare gömlekliler çıkmıştı. ‘Nereden çıktı bu kare gömlekliler’ diye sorulduğunda, ertesi günü de Başbakan bir kareli gömlek giyerek, belki bundan 10 yıl öncesinin modası olan iri kareli bir gömleği giyerek çıkıp bir konuşma yapmış ve kareli gömleklilerin arkasını durduğun göstermişti. MİT yasası Başbakan’ın 1930’ların faşizm Avrupa’sındaki Gladyo örgütü olan istihbarat örgütlerinin bin benzeri yapılanmaya resmiyet kazandırdığı, Gezi polisin önünde, arkasında, sağında, solunda elinde sopayla gezip saldıran kareli gömleklileri meşrulaştırdığı ve Mussoli’nin kara gömleklilerine karşı getirdiği bir yapıdır.” diye konuştu.
CUHBURŞABKANI ANKARA ÇANKAYA BİRİNCİ NOTERİ OLDU
Bu yasanın Ankara Çankaya birinci noteri tarafından ışık hızıyla tasdiklenmiş olmasının kendilerini şaşırtmadığını söyledi. Özel, “Maalesef Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir dönem özgürlükçü söylemleri ile Başbakan’dan ayrışırken, artık kendisine kim söyledi ise o tarihten itibaren tekrar Ankara Çankaya birinci noteri görevine dönmüş ve bu kadar Anayasa’ya aykırı bir maddeyi dahi hızla onaylayarak, gerçekten Başbakan’ın Türkiye demokrasisine vurduğu darbeye ortak olmuştur. Şimdi MİT Yasası ile ilgili gözler Anayasa Mahkemesi’nde olacak. Bence Anayasa Mahkemesi’nin de bu düzenlemeye Anayasa’ya aykırılıktan iptal edeceğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
BAŞBAKAN HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA TÜKENİYOR
Özel şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı bir dönem, bundan bir yıl öncesiyle başlayan ve birkaç ay süren bir dönemde özgürlükçü bir söyleme, özgürlük alanını doğru tanımlayan ve genişleten bir yaklaşımda bulunmuştu. Ama daha sonra Başbakan, kendisine ne söylediyse, bu bir pazarlık mıdır, bu bir şantaj mıdır, bu bir tehdit midir yoksa bu bir işbirliği midir, bilinmez. Ama Cumhurbaşkanı o günden itibaren akla, hayale gelmedik, Anayasaya aykırı, hukuka aykırı, demokrasi ve özgürlük alanını daraltan her türlü yasayı tasdiklemektedir. Bunu da Başbakan ile aralarında yapmış oldukları ve uzun yıllar gizli kalacağı düşünülen, geçtiğimiz aylarda bir kaç baş başa görüşmedeki hususlara bağlıyoruz. Başbakan her geçen gün biraz daha tükenmekte ve son olarak da Cumhurbaşkanı ile arasında yaptığı bir gizli anlaşma ya da tehdit üzerinden yürüttüğü bir ilişki ile yasaları onaylatmaktadır. Ama bu süreçte Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu ve gerçekten Türkiye’de iklimi değiştiren, demokrasiyi ön palana çıkaran ve özgürlük alanını genişletip, bu baskıcı otoriter tavırlardan daralmış, nefes alamaz hale gelmiş olan vatandaşa ve siyasetimize bir nefes aldırmıştır. Bu özgürlükçü kararlarının ve yaklaşımlarının devam edeceğini ümit ediyoruz.”
News
