DOLAR 34,1728 -0.05%
EURO 37,1612 -0.16%
ALTIN 2.939,300,44
BITCOIN 23237451,23%
İstanbul
17°

PARÇALI AZ BULUTLU

05:45

İMSAK'A KALAN SÜRE

GENÇ İŞÇİ KURULTAYI SONUÇ DEKLERASYONU

GENÇ İŞÇİ KURULTAYI SONUÇ DEKLERASYONU

ABONE OL
Ekim 13, 2014 12:59
GENÇ İŞÇİ KURULTAYI SONUÇ DEKLERASYONU
0

BEĞENDİM

ABONE OL

GENÇ İŞÇİ KURULTAYI SONUÇ DEKLERASYONU

CHP Gençlik Kolları olarak düzenlediğimiz “taşeronlaşmaya ve özelleştirmeye gençlik meydan okuyor” başlıklı Genç İşçi Kurultay’ını tamamlamış bulunuyoruz. Kurultayımıza katılma davetimizi geri çevirmeyerek buraya gelen ve değerli fikirleri ile kurultayımızı zenginleştiren  Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Sayın Süleyman Girgin’e, CHP Manisa Milletvekilimiz Özgür Özel’e ve Disk Araştırma Dairesi Müdürü Dr. Serkan Öngel’e, Soma Maden Ocağı ve Yatağan Termik Santrali  işçilerine, kurultayın gerçekleştirilmesi konusunda katkılarını bizden esirgemeyen Genel Merkezimize  teşekkür ederiz.

“Alınterinin namusu kurtulsun diye gençlik işçi sınıfının yanında” şiarı ile yola çıkarak gerçekleştirdiğimiz bu kurultayın işçi sınıfının kurtuluş mücadelesine katkı sağladığı düşüncesindeyiz. Bu düşünceyle yola çıkan kurultayımız;

1) AKP hükümetleri tarafından emeğin kazanılmış haklarına, toplumsal ve doğal kaynaklarımıza benzeri görülmemiş bir saldırı yürüttüğünü tespit etmektedir.

2) Özelleştirme politikaları ile Türkiye ekonomisinin temel direği olan kurumlar, hepimize ait olan ve bizden önceki nesillerin emeği ile yaratılmış değerlerin, bir furya halinde elden çıkartılmasını kabul edilemez bulmaktadır.

3) AKP iktidarları döneminde yok pahasına elden çıkartılan, arazi fiyatına satılan fabrikaların, refinerilerin, gemilerin, barajların, enerji dağıtım hizmetlerinin, santrallerin, hazine arazilerinin, kamu kurumlarına ait olan gayrimenkullerin bedeli son derece yüksek olmuştur. Ancak AKP hükümeti kamu kaynaklarını yağmalayarak elde ettiği 50 milyar 500 milyon dolarlık özelleştirme geliri ile övünmektedir. Önceleri IMF direktifleri ile elde ne varsa satmaya odaklanan bu siyasal iktidar sonrasıda canhıraş bir biçimde bu kaynakları elden çıkatma gayretine girmiştir. Kurultayımız AKP hükümetlerinin kendilerinden önceki hükümetlerce gerçekleştirilen toplam özelleştirmelerden yaklaşık 6 kat daha fazla özelleştirme gerçekleştirdiğini tespit ederek bu durumu AKP hükümetinin yağmacı karakterinin somut göstergesi olarak görmekte ve özelleştirme politikalarının karşısında durmayı bir görev olarak görmektedir.

4) AKP hükümeti özelleştirme politikaları açısından yeni bir rekor kırma amacındadır. Elektrik üretim santralları, şeker fabrikaları, otoyol ve köprüler, bazı limanlar, Erzurum Kış Olimpiyatları Tesisleri, Halk Sigorta, Halk Emeklilik, Türksat’a ait Kablo-TV operasyonları, BOTAŞ’ın iletim hatları, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın özelleştirilmesi gündemde olanlardan başlıcalarıdır. Kurultayımız  bu özelleştirmelere karşı işçi sınıfının mücadelesinin yanında olacağını buradan deklere etmektedir.

5) Taşeron çalıştırma AKP hükümetlerinin istihdam politikalarının merkezine oturmuştur. Başta kamu olmak üzere ttüm alanlarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in “kölelik gibi bir şey dediği” taşeron çalıma hızla yaygınlaşmaktadır. Sürekli bir gelir ve iş güvencesi olmadığı, kadrolu iş bulma olanaklarının daraldığı bir süreç yaşanmaktadır. Kurultayımız sömürüyü derinleştirme amacıyla gündeme gelen ve çalışma hayatının içinde kötü huylu bir ur gibi yayılan taşeron çalışmanın yasaklanmasını bir gereklilik olarak görmekte bu çerçevede tüm işçilerin kadrolu olarak çalıştırılması amacıyla kadrolu-taşeron tüm işçileri ortak bir mücadeleye davet eder.

6) Türkiye’de haftalık çalışma süreleri AB ortalamasından 10 saat fazladır. Yıllık ücretli izin hakkının en az olduğu ülkelerden biri konumundadır. İşçiler yoğun çalışma koşulları altında güvencesiz çalışma koşullarında,, iş kanunun bile uygulanmadığı işletmelerde çalışmaktadır. Kurultayımız işçilerin çalışma sürelerinin kısaltılması mücadelesini temel bir mücadele alanı olarak görmektedir.

7) Türkiye iş cinayetlerinin hızla yaygınlaştığı bir ülke konumundadır. Ortalama iş cinayetlerinde ölüm oranlarında AB ülkelerinin 6 katı oranlara sahiptir. Bunu bize kader diye sunan bir hükümetin bu cinayetlerle mücadele etmesini beklemek mümkün değildir. Bu nedenle kurultayımız işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında işçilerin haklarının korunması için mücadeleyi kendisine temel alır.

8) Esnek ve güvencesiz çalışma hızla yaygınlaşmaktadır. Dayılık sistemini kurumsallaştırma amacı taşıyan özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi tanıma girişimi bir kez daha gündemdedir. Bu sistem işçilerin geçici çalışma biçimlerini kalıcılaştırma amacı taşımaktadır. Yine Türkiye işçi sınıfının en önemli kazanımlarından biri olan kıdem tazminatının fona devri yolu ile gasp edilmesi gündemdedir. Kurultayımız özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi tanımayı amaçlayan, kıdem tazminatını fona devrederek gasp etmeyi amaçlayan düzenlemelere karşı mücadeleyi önemli bir görev olarak ele almaktadır.

9) Türkiye sendikal hak ihlallerinde dünya genelinde ilk 20 ülke arasında yer almaktadır. Kurultayımız işçilerin mücadele ve dayanışma örgütleri olan sendikaların örgütlenmesinin önündeki engellerin derhal kaldırılmasını savunmakta, işçilerin devletten ve sermayeden bağımsız mücadelesini selamlamaktadır.

10) Gençler emek piyasalarının en güvencesiz kesimlerini oluşturmaktadır. Gençlerin tecrübesizliği bir istismar ve sömürü aracı haline getirilmekte, eğitim süreçleri uzarken, elde edilen vasıf sürekli değersizleşmekte, gençler sürekli bir eğitim faaliyetinin maliyetini üstlenmek konumunda kalmaktadır. Kurultayımız gençlerin işgücü piyasalarına karşılaştıkları muameleyi ve eğitim süreçlerinde yaşanan haksızlıkları ciddiyetle ele almayı ve mücadele programının parçası kılmayı önemli bir sorumluluk olarak görmektedir.

11) Kadınlar bir yandan ev içi işlerde işgücü olarak çalışma hayatına dahil edilmeye çalışırken eğitimli kadınlara yönelik işgücü piyasalarındaki ayrımcılık artmaktadır. Kurultayımız işgücü piyasalarında kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın karşısında yer almayı bir ilke olarak ele almaktadır.

12) Kurultayımız AKP hükümeti tarafından ülkemizin bölgesel bir savaşın ve iç savaşın içine sürüklendiğine dikkat çekmekte, savaşın kaybedenlerinin ve ölenlerinin her zaman yoksul emekçiler olduğunu hatırlatarak, işçilerin her türlü ayrımcılığa karşı ortak mücadelesini önemsediğini ve savaşa karşı kardeşlik mücadelesini yükseltmeyi bir görev olarak gördüğünü ifade etmektedir.

13) Kurultayımız çevrenin tahribatına karşı mücadeleyi işçi sınıfının yaşam alanlarını koruma mücadelesi olarak görmekte ve selamlamaktadır.

 

Tüm bu veriler ışığında kurultayımız işçilerin sömürüye karşı mücadelesini asli bir mücadele alanı olarak görmekte bunun yolunun işçilerin siyasallaşmasından ve örgütlenmesinden geçtiğini tespit etmektedir.

 

Bu amaçla kurulayımız işçi havzalarında ortak bir program etrafında mücadeleyi gündemine alır.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.