Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen olağan genel kurul sonrası üyelerinin güvenoyunu alan Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, odanın yönetim kurulu ve meclis üyeleri basınla buluştu. Tanışma toplantısında oda başkanı Altındağ gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Artan sebze meyve fiyatları sonrası oluşturulan ‘Tanzim satış noktaları’ hakkında kesin bir şeyler söylemek için erken olduğunu kaydeden Altındağ, “Şu anda sel felaketlerinden dolayı sebzede aşırı bir fiyat yükselmesi oldu. Bu tanzim satış noktaları en fazla bir iki ay daha sürer sonra tarla malı çıktıktan sonra zaten tanzime gerek kalmaz. Ben böyle düşünüyorum. Tanzim satışı tek taraflı da olmaz. Eğer tanzim satışı olacaksa yarın benim malım tarlada kaldığı zaman ona da bir tanzim uygulanması gerekiyor. Bizim burada vatandaşa en ucuz yedirebileceğimiz ürün, ‘tanzim veya başka bir şey çare değil’, sadece üretimdir. Üretimden geçer. Üretimi ne kadar bol yapabilirsek ve nerede tüketebileceğimize uygun yerlerde yetiştirirsek o zaman bu ürünler vatandaşımıza ucuza mal olur. Şimdi ürünün Antalya’dan buraya gelmesi ne kadar tanzim de olsa yan giderler var, nakliyesi, mazotu, bunlar sorun. Yani en yakın nerede yetiştirebiliyorsak, nerede termaller varsa bu bölgelerde seracılığı artırmalıyız ve destek vermeliyiz. Bize en yakın Alaşehir bölgesi var. Bu Alaşehir’i iyi değerlendirmek lazım. Manisa Büyükşehir, İzmir Büyükşehir en azından nakliye sorununu, nakliye masrafını ortadan kaldırmış oluruz. Alaşehir tarafını, termal olan yerleri iyi değerlendirmek lazım.” dedi.
“Amacımız köklü çözüm”
Üzüm bağlarının durumları hakkında da açıklama yapan Altındağ, “Bağlarda su var hala. Bundan sonra yağmur olmazsa aynı yerlere ekim dikim yapılır. Bahar yağmurları devam ederse biraz geç kalınabilir. Bunun için yapacak bir şeyimiz yok. Sadece buradaki önlemi alabilmek için her zaman söylediğimiz gibi arazi bütünleştirmesi ve arazi tesviyesi yani bir düzene getirilmesi gerekiyor. Ovamızda bazı yerlerde yükseklerde su yok, ürün işleniyor. Bir yer olmuş göl gibi. Bunların da önüne geçebilmek için devletimizin bizlere destek olması gerekiyor. Primle veya başka bir şeyle bu işler yürümez. Köklü bir çözüm lazım. Köklü çözüm de arazi toplulaştırması ve bu yerlerin tesviye olup tekrar düzenli bir şekilde bağcıların, ziraat mühendislerinin araştıracağı şekilde hangi yönden ekilirse rüzgar alır, nasıl, ne ekilirse verim alınır şeklinde bir araştırma yapması lazım. Şimdi 200 kilogram alan bağcı da var 800 kilogram alan da var. Burada sadece bağcı kaybetmiyor, burada devlet de kaybediyor. O yerin mahsulü, bir yer 200 çıkarırken bir yer 800 çıkarıyorsa burada 4 katı yer zapt etmiş oluyorsun. Üzüm haricinde bütün ürünler dışarıdan geliyor. Pamuk yetmiyor, mısır yetmiyor, buğday yetmiyor, saman yetmiyor, yeten bir şey yok. Onun için bu tür arazileri biran önce toplulaştırıp arazi kayıplarını önlemek ve hava şartlarına, rüzgara göre arazileri parselleyip verimi artırmak lazım. Taşıma suyla değirmen dönmez. Prim de olması gerekiyor olmaz değil ama sadece primle, destekle bir yere kadar gidilebilir. Amacımız köklü çözüm” şeklinde konuştu.
Şili ve İran’dan getirilen kuru üzümün Manisa üzümüne karıştırıldığı iddialarının sorulması üzerine Altındağ şunları söyledi:
“Kaliteli bir üzüm yetiştiriyorsunuz, bugün en kalıntısız üzümü yetiştirme noktasına kadar geldik. Bunun yanında dışarıdan daha ucuza mal edilip de Türkiye’ye giriş yaptığı zaman bu mutlaka bölge çiftçimizi etkileyecektir. Devletin kesinlikle bu duruma el koyması gerekiyor.”
Hava sıcaklıkları endişe veriyor
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin üreticiler olarak kendilerini endişelendiğini kaydeden Altındağ, “Hava sıcaklıkları bu şekilde mevsim normallerinin üzerinde giderse ağaçlar çalışmaya başlar, uyanmaya başlar. Mart sonunda, nisan başında Manisa’da soğuk tehlikesi oluyor her sene. Bu soğuklarda dona maruz kalabiliriz” dedi.
Bu sezon aşırı yağışların verimi de artıracağına olan inancını dile getiren Altındağ açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu sezon iyi olacak çünkü diğer senelerde topraklarımız suya hasretti. Yaz kış biz toprağın içine girebiliyorduk, işleyebiliyorduk tam dolmadığından. Bu sene hem yer altı sularımız hem de barajlarımız tam doldu. Bunun yanında taban, çukur dediğimiz yerlerin ekimi biraz gecikecek. Onun haricinde verim de gayet iyi olacak bence öyle düşünüyorum. Çiftçi olarak bu sene su sorunu yaşamayacağız.”
3.SAYFA
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 20243.SAYFA
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 20243.SAYFA
26 Aralık 20243.SAYFA
26 Aralık 2024