Manisa’da küçük yaşlarda başladığı yemek yapımını ilerleyen yaşlarda hobi haline dönüştüren MCBÜ Hafsa Sultan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, yemek tariflerini topladığı ‘Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri’ adlı kitabının tüm gelirini 28 üniversiteli kız öğrenciye bağışladı. 32 yıl sonra üniversiteye tekrar kaydını yaptıran Yorgancıoğlu, aşçılık bölümü okuyarak yemek yapma hobisini taçlandırdı.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Hafsa Sultan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, çıkardığı ‘Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri’ adlı kitabıyla kız öğrencilerin umudu oldu. Çalışan bir annenin kızı olduğundan dolayı küçük yaşlarda yemek yapmaya başlayan Prof. Dr. Yorgancıoğlu, hobi haline getirdiği yemek yapmayı yaşam felsefesine dönüştürdü. Aile ortamında yaptığı yemeklerinin tariflerini, sosyal medya hesaplarından paylaşan Prof. Dr. Yorgancıoğlu, gelen tavsiyeler üzerine kendine has olan tüm tariflerini aynı kitapta topladı. Prof. Dr. Yorgancıoğlu, 2 bin adet basılan 85 yemek tarifinin yer aldığı ‘Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri’ adlı kitabının tüm geliriyle 28 üniversiteli kız öğrenciye burs sağlayarak, büyük takdir topladı.

En büyük hobisinin yemek yapmak olduğunu ve bunu büyük bir zevkle yaptığını kaydeden Prof. Dr. Yorgancıoğlu, “Aslında mesleki hayatımın dışında çok yapmayı sevdiğim bir hobim var. Bu da yemek yapmak. Çocukluğumdan beridir ben çalışan bir annenin çocuğuyum. O yüzden yemek yapmaya çok erken yaşta başladım. Sonra benim için çok büyük hobilerden biri oldu. Çok büyük dinlendiğim bir alan oldu. Ne zaman sıkılsam, yorulsam kendimi mutfağa atıp yemek yapıyorum. Yemek tariflerini öğrenmeye çok düşkünüm. Mesleğim icabı yurt dışı seyahatlerim çok oluyor. Gittiğim yerlerde her ülkenin yemek kursunu almaya çalışıyorum. Kendi ülkemizin yemek tariflerini internet üzerinden öğrenmeye çalışıyorum. Onları uyguluyorum. Hem aileme, yakın çevreme bunları sık sık yapmaya başladım. Giderek artık bu hobi halinden çıkmaya başladı. Sosyal medya hesaplarımdan tarifleri paylaşmaya başladım. Tarifleri paylaştıkça herkesten bu tarifler çok güzel. Bunların bütününe nereden ulaşırız. Bunları bir kitap yapsana tavsiyelerinde bulundular. Bende hakikaten bütün tarifleri bir arada toplamak istedim” diye konuştu.

İkinci kitap hazırlığında

Kitabı çıkarma amacının kesinlikle para kazanmak olmadığını ve bu nedenle kitabın geliriyle eğitime katkı bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Yorgancıoğlu, “Ben akademisyenim böyle bir kitaptan para kazanmak gibi bir şeyim yok. O yüzden bu nasıl eğitime evrilebilir diye düşündüm. Kitabın bütün gelirini eğitim faaliyetlerine bağışladım. Çağdaş Yaşamı Destekle Derneğinin Üniversiteli Kızlara Bir Işık Yakın projesine bağışladım. Kitap bir eğitim amacına da hizmet ettiği için umduğumun çok üzerinde sattı. 28 üniversite öğrencisinin bursu oldu. Kitap 2 bin adet basıldı. Önümüzdeki yıl bir kitap daha basar yine bunun gelirini eğitime bağışlarım diye düşünüyorum” dedi.

32 yıl sonra tekrar üniversiteye başladı

Yemek kitabında Türk mutfağının yanı sıra dünya mutfaklarından da yemek tarifleri olduğunu belirten Prof. Dr. Yorgancıoğlu, yemek yapma hobisi uğruna 32 yıl sonra Anadolu Üniversitesinde aşçılık bölümüne başladığını dile getirdi. Prof. Dr. Yorgancıoğlu, “Doktor olunca tabi çok sağlıklı yemekler bekleniliyor ama bunun içinde yaramaz yemekler de var. Hem görüntü anlamında hem de ağız tadına hitap edecek şekilde biraz yaramazlıklar yapmadım değil. Genelde Egeli olduğum için zeytinyağı kullanıyorum. Sebze çok kullanıyorum. Balık ve diğer deniz ürünlerini çok kullanıyorum. Öyle olunca da sağlıklı oluyor ama arada kaçamaklarda var. Burada 85 tarif var. Ülkemize ait yemeklerin yanı sıra Dünya mutfağına ait yemekler var. İtalya, İngiltere ve İrlanda’ya ait yemekler var. Bide benim üzerinde oynadığım tarifler var. Tam Arzu’nun tarifleri oluyor. O yüzden de kitabın adı Arzu’nun Mutluluğu Reçeteleri şeklinde çıktı. Ben akademik bir hayatın içindeyim. Bir hocayım. Bunun eğitimini almadım. O zaman bunun eğitimini almam lazım dedim. Bu sene Anadolu Üniversitesinde aşçılık bölümüne başladım. Şimdi onu okuyorum. 1986 mezunuyum. 32 yıl sonra aşçılık uğruna tekrar üniversiteye başladım. Hayat böyle bir şey. İnsanın beynini boşaltması lazım. Hayatının dışında da bir iş yapması lazım. Hayatının emeklilik yönü var. Buradan emekli olacağımız zaman yapacağımız bir iş lazım. Ben aksine birazda emekliliğe de yatırım yapıyorum gibi. Biz hekim olarak çok stresli bir iş yapıyoruz. Ağır hastalıklarla uğraşıyoruz. Buradan çıkıp eve gidince kendimi mutfağa atıyorum. Hepsini unutuyorum. Meditasyon şeklinde iyi oluyor” diye konuştu.