DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 34055530,53%
İstanbul

YOĞUN KAR YAĞIŞLI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Uyuşturucu ticaretinin geldiği nokta; mont siparişi kılıfıyla…

Uyuşturucu ticaretinin geldiği nokta; mont siparişi kılıfıyla…

ABONE OL
Aralık 6, 2016 09:52
Uyuşturucu ticaretinin geldiği nokta; mont siparişi kılıfıyla…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Manisa Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Halk Sağlığı Uzmanı Uzm. Dr. Ümit Atman, uyuşturucu ticaretinin geldiği noktayı anlattı. Uyuşturucu ticaretinin yüzde 30’unun internet yoluyla yapıldığını söyleyen Uzm. Dr. Atman, kendisinde tedavi olan gençlerin internetten mont siparişi verdiğini ve montun cebinde uyuşturucuyla geldiğini söyledi.
Manisa Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Halk Sağlığı Uzmanı Uzm. Dr. Ümit Atman, dünyadaki uyuşturucu kullanımının ve uyuşturucu ticaretinin geldiği noktayı anlattı. Birleşmiş Milletler tarafından 26 Haziran 2016’da açıklanan raporu değerlendiren Atman, “Bu raporun verilerine baktığımızda hiç azımsanamayacak oranda uyuşturucu kullanan kişi sayısı olduğunu görüyoruz. 243 milyon kişi. Dehşet verici. 243 milyon kişinin önemli bir oranını 15-64 yaş grubu oluşturuyor. 250 milyona yakın bu kişilerin neredeyse yüzde 5’i yılda en az bir kere uyuşturucu madde deniyor. Damar yoluyla uyuşturucu madde alanlar arasında bulaşıcı hastalıklar dediğimiz dünyayı tehdit eden HIV yani AIDS ve Hepatit C çok yaygın. Damar yoluyla uyuşturucu madde kullananların yüzde 14’ünde de HIV ve Hepatit C görünüyor. Kadın erkek oranına baktığımızda kadınların tahmin edebileceğimiz üzere erkeklere göre daha az oranda bu maddelerle tanışıklıkları var. Kadınlara daha cazip gelen maddeler özellikle reçeteyle satılan ilaçlar. Bu ilaçları kadınlarımız daha fazla kullanırken, esrar, kokain ve amfetamin grubu uyuşturucuları da erkekler kullanıyor. Aralarında neredeyse 3’e 1 şeklinde bir oran var. Her 6 bağımlıdan 1’i tedaviye başlıyor. Fakat tedavide başarılı olma şansları oldukça düşük. Tedaviler uzun süreli bir dönem. Bu süreçte sağlıklı bir şekilde takip, kontrol gerekiyor. Belli bir süre ki en az 3 hafta hastanede yatmaları gerekiyor. Dolayısıyla her tedaviye başvuran bunu sonuçlandıramıyor. Bağımlılık yapan bu maddelere hiç başlamamayı çok önemsiyoruz. Başlama yaşına baktığımızda çalışmalar bize gösterdi ki 13 yaşa kadar indi. Bireysel başvurulara baktığımızda maalesef 9 yaşındaki çocuğa sentetik teklif edildiğini görebiliyoruz. Durum içler acısı. Önemli olan bu durumu kabul etmek” dedi.

“Toplum baskısı ‘madde bağımlısıyız’ dememizi engelliyor”
Türkiye’de sağlıklı bir veri tutulamadığını belirten Uzm. Dr. Atman, “En son yapılan en kapsamlı çalışma Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2014 yılı uyuşturucu kullanım verileri elde edildiği Uyuşturucu Kullanım Raporu olarak açıklanan istatistiki bilgiler var. Bu bilgilere baktığımızda tahminimizin çok altıda uyuşturucu kullanım oranlarının saptandığını görüyoruz. Lise düzeyindeki gençlerimizin yüzde 26,7’sinin sigara ve benzeri tütün ürünleriyle tanıştığını saptamışız. Yüzde 19,4’ünün de alkolle tanıştığını saptamışız. Onun dışında sentetikle veya uyuşturucuyla tanışma hiç görünmüyor. Hatta 0,7’lerde hastalık nedeni dışında ilaç kullanma oranı var” dedi.
Açıklanan oranların gerçeği yansıtmadığını savunan Uzm. Dr. Atman, “Toplumsal kültürümüz göz önünde bulundurulduğunda hala toplum baskısı yüzünden ‘evet madde bağımlısıyız’ demekten çekindiğimizi ortaya seren oranlar bunlar” diye konuştu.

Mont siparişi kılıfıyla uyuşturucu ticareti
Kendisinde tedavi olan gençlerle ilgili tespitlerini aktaran Uzm. Dr. Atman, gençlerden bazılarının uyuşturucu almak için internetten mont siparişi verdiklerini ve montun cebinde uyuşturucuyla geldiğini söyledi. Atman, “Uyuşturucu maddelere ulaşım açısından internet özellikle gençler tarafından çok tercih edilen bir pazar haline geldi. Dünya Uyuşturucu Raporu’nda bu ‘darknet’ olarak geçiyor. İnternet üzerinden uyuşturucu pazarı diyoruz. İnternet üzerinden uyuşturucuya ulaşma şansı oldukça yüksek. Bana başvuran gençlerimizden biri şöyle anlattı: ‘Hocam mont siparişi veriyoruz. Mont siparişi verdiğimizde montun cebinde bize uyuşturucu madde ulaşıyor. Ama teknik olarak fatura edilen mont alıyoruz. Montun cebinde de istediğimiz uyuşturucu madde bize ulaştırılıyor’ diyor. Bunları duyunca benim tüylerim diken diken oldu. Ama özellikle dünya üzerindeki rakamlar da bunu destekliyor” şeklinde konuştu.

Uyuşturucu satışının yüzde 30’u internetten
Esrar satışının yüzde 30’unun internet yoluyla yapıldığını belirten Atman, “İnternet üzerinden esrar satışının yüzde 30’unun gerçekleştiği saptanmış. Aynı şekilde ecstasy türü yani bu gençlerin çok yaygın olarak kullandığı haplar var. Onları daha iyi hissettirdiklerini düşündükleri fakat beyni harap eden, bir iki kullanımdan sonra çok ciddi psikolojik sorunlara yol açan haplar var. Bu hapların yüzde 40’ı da internet üzerinden satılıyor. Geleceğimizin en büyük tehlikesi halk arasında bonzai denilen uyuşturucuların yüzde 30’unun internet ortamında satışının gerçekleştirildiği tespit edilmiş” dedi.
Uyuşturucuyla mücadelede çok yönlü çalışmaların yapılması gerektiği vurgusunu yapan Atman, “Uyuşturucu ticaretini kuvvetlendiren, terörizen faaliyetler, kaçakçılık, sahtecilik gibi alanlarda mücadele etmemiz gerekiyor. Bu yüzden multisektörel bir mücadeleye ihtiyacımız var” diye konuştu.

“Anne babaların sahip çıkması gerekiyor”
Ailelerin uyuşturucuyla mücadele kapsamında izlemesi gerektiği yolları anlatan Uzm. Dr. Atman, “Bizlerin çocuklarına, gençlere sahip çıkmamız gerekiyor. Özellikle parçalanmış aile çocukları aşırı ilgi gösterilen, aşırı şımartılan gençler veya tam tersi ilgisiz bırakılan bir köşeye itilen gençlerin daha kolay madde bağımlısı olduğunu görüyoruz. Bu yüzden anne babalara özellikle ergenlik dönemlerinde gençlere sahip çıkmaları gerektiğini ve onların vakitlerini özellikle sosyal alışkanlıklar anlamında neler geçirdiklerini gözlemlememiz gerektiğini ve bu konuda gençleri desteklemeleri gerektiğini öneriyorum” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r