Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa Atalay, Saruhanlı ilçesinde bir okulda öğrencilere taciz yapıldığı iddiasıyla tutuklanan öğretmenle ilgili açıklama yaptı.
Atalay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“6 Mayıs 2016 Cuma gününden itibaren İstanbul merkezli bazı internet sitelerinde ve bu hafta başı itibariyle de ulusal alanda yayın yapan gazetelerin internet sayfalarında “Manisa’da İlkokul Öğrencisine Cinsel Tacizde bulunan öğretmen tutuklandı.”, “20 çocuğa cinsel istismarda bulunan öğretmen tutuklandı.”, “Saruhanlı’da 20 öğrenciye cinsel istismar.” başlıklı haberlerin içeriğinde ilgili kişinin adının yanı sıra sendikamızın ismi de açıkça belirtilmektedir.
Kurumlar içerisinde mutlaka kişisel bazda hata yapan ya da uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler olabilir. Ama bu hata ve davranışlar, kurumları karalayamaz ve kurumlara mal edilemez.
Habere konu olan ilgili olay, 26 Ocak 2016’da savcılığa intikal etmiş, 27 Ocak 2016 tarihinde şube yönetim kurulumuz toplanarak adı geçen ilgili kişinin ilçe temsilciliği görevine son verilmiştir. İlgili kişinin temsilcilik görevinin sonlandırılmasının ardından başka bir üyemiz ilçe temsilcisi olarak seçilmiş ve seçimle ilgili bilgilendirme, Türk Eğitim Sen genel Merkezine yapılmıştır.
Habere konu olan olay, yargı aşamasında olup olayla ilgili gizlilik kararı bulunmakta ve hukuki süreç devam etmektedir.
Söz konusu olayla ilgili haberlerin yer aldığı haber sitelerinde “Uluslar arası hukuk normlarına göre suçu ispat edilinceye kadar herkes suçsuzdur.” anlayışı bir tarafa atılmış, savcılık tarafından gizlilik kararı olmasına rağmen basında olaya konu kişinin ve özellikle sendikamızın isimleri açıkça belirtilmiştir. Bu durum, TCK’nin 132/3 ve TCK’nin 285. Maddesinin 2, 3 ve 5. Fıkralarına göre açıkça suç oluşturmaktadır.
İlgili haberlerde sürekli olarak sendikamızın adıyla birlikte “ilçe temsilcisi olan” ifadesine yer verilmesi ve yine olayla ilgili “sendikanın il temsilciliğinden herhangi bir açıklama yapılmadı.” şeklinde cümleler kurulmasında art niyet, kasıt ve karalama görülmektedir. Çünkü olayla ilgili ne şube başkanı olarak şahsımı ne de sendikamızı arayıp soran olmamıştır. Ancak bu olay çeşitli internet sitelerinde yer aldıktan sonra 9 Mayıs 2016 pazartesi günü öğleden sonra arayıp sormalar olmuştur.
Ayrıca bu konunun aileler tarafından basında yer alması istenmediği halde bu olayın basına sızdırılması ve özellikle sendika adımızın açıkça belirtilmesi, sendikamıza karşı kasıtlı bir karalama kampanyasının başlatılmak istendiğini göstermektedir.
Tüm bu yapılanlar, sendikamızın gösterdiği onurlu ve kararlı mücadelesini zedelemek, karalamak ve zarar vermek olarak algılanmaktadır.
Sendikamızın adının yanı sıra ilgili kişinin çalıştığı kurumun adının da açıkça belirtilmesi hem kurumları yıpratmak ve değersizleştirmek hem de yarının büyükleri olan sevgili öğrencilerimizi yetiştiren, hayata dair hep güzel şeyleri vermeye çalışan öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına yönelik bir tutum ve eylem olarak görülmektedir.
TÜRK EĞİTİM SEN olarak hiçbir zaman yanlışın yanında olmadık. Her türlü ahlaksızlığa, haksızlığa, hukuksuzluğa, yanlışa ve yolsuzluğa karşı olduk. Yapanın kim olduğuna bakmaksızın en hızlı ve güçlü bir biçimde tepkimizi gösterdik.
Hem ilimizde hem de Türkiye genelinde TÜRK EĞİTİM SEN olarak haklının yanında, haksızlığın karşısında durmayı ilke edindik. Her zaman olduğu gibi bugün de tutum ve kararımız, böyledir, hep böyle olacaktır.
Adı geçen haberle ilgili olarak yasal haklarımız da saklı kalmak kaydıyla duygu ve düşüncelerimizle birlikte kurumsal olarak yaptığımız iş ve işlemleri siz basın mensupları aracılığıyla kamuoyuyla paylaşma gereği duyduk.
Tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
3.SAYFA
15 Haziran 2025SPOR
15 Haziran 20253.SAYFA
15 Haziran 2025SPOR
15 Haziran 2025SPOR
15 Haziran 20253.SAYFA
15 Haziran 20253.SAYFA
15 Haziran 2025