Baştakini Çözmeden, Sondaki Düğümü Çözemezsiniz

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Meclis gündemine getirilen çözüm Paketi (Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı) üzerine CHP Gurubu adına Mecliste konuşan hasan ÖREN; Sadece reisiniz, sadece padişahınız, sadece Başbakan ne söylerse aynı şeyi söylüyorsunuz. Muhalefetin bir fikri var mıdır, bu konular üzerinde uzlaşma arıyor mu, neler söylüyor, hiç bakmıyorsunuz. Dedi.

Hasan Ören Mecliste yaptığı Konuşmada; HDP, gelen, 6 maddeden oluşan tasarıdan memnun değil; yeterli görmüyor, hiç net ifadelerin olmadığını söylüyor. MHP mutlu değil, memnun değil. Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa’ya aykırı olduğunu, 4’üncü maddenin kişilere, kurumlara, Bakanlar Kuruluna böylesine yetkiler verilmeyeceğini söylüyor. Sadece memnuniyet, AKP Grubunda var.

Bu Parlamentoda hep şunu söylediniz: “Kürt sorunuyla ilgili, güneydoğu sorunuyla ilgili çözümleriniz var mı?” Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak 2012’nin sonundan itibaren güneydoğuda aylarca dolaştık. Güneydoğuya gittik, anlatmaya başladık; güneydoğuda, kavgayla girdiğimiz Şırnak’ta, 60 sivil toplum örgütüyle kol kola dışarıya çıktık.

Hani hep şikâyet edersiniz ya Cumhuriyet Halk Partisi hep eleştiriyor, hep eleştiriyor, çözüm ne? İşte çözüm burada. Çözüm süreciyle ilgili, 17 maddeden oluşan önerilerimiz var. Bakınız, “Bu topraklarda huzur, demokrasi ve barış isteyen herkese çağrımızdır…” diyoruz. Bunun içerisinden birlikte çıkardığımız, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması var, beraber kaldırmışız. Yeniden yargılama yolu açılsın, birlikte yapmışız, oy vermişiz. Halkın vekilleri Parlamentoya dönsün demişiz, birlikte yapmışız. Peki, gelin geriye kalan 14 maddeyi de birlikte Meclisten geçirelim.

Bunları birlikte çıkaralım, çıkarmaya var mısınız dediğimizde ise paylaşmak istemiyorsunuz. Paylaşmadan sevginin büyümeyeceği gibi paylaşmadığınız süre içerisinde de Güneydoğu sorununa, Kürt sorununa çözüm bulmanız mümkün değildir.

Ben bunu Güneydoğu’da dolaşırken milletvekili arkadaşlarımla hep örnek verdim, bir ip üzerinden örnek verdim. Bu düğümleri buradan başlayıp çözmeden, aşağıdaki en sonuna gelmeden Kürt sorununu çözemezsiniz. Ama siz bu düğümleri aşağıdan çözmeye çalışıyorsunuz. Bu düğüm buradan çözülmez, bunu yukarıdan çözeceğiz.

Nasıl çözeceğiz?

Yüzde 10 barajını kaldıracağız,

Faili meçhul cinayetlerin sorumlularını bulacağız,

Özgürlüklerin önündeki engelleri kaldıracağız,

Cemevlerinde ibadet edilmenin yolunu açacağız.

Bunları sıraladığımız zaman eğer buraya geldiğimizde ana dilde eğitimi konuşacaksak konuşacağız, özerklikle ilgili bir şeyi konuşacaksak konuşacağız. Ama siz bunları yapmazsanız sorunu çözümsüzlüğe götürürsünüz.

Geçen hafta Diyarbakır’daydık SayınGenel Başkanımızla beraber. Oradaki insanların söylediği şu: “Cumhuriyet Halk Partisi bu işin içerisinde olmalı.” ama anlatıyoruz, AKP böyle bir ihtiyacı hissetmiyor ki. AKP “Ben yalnız yaparım, ben siyaseten yaparım.” anlayışını söylüyor.

Bakınız, üç seçim öncesi üç paket getirdiniz.

2010 yılında referandum vardı, bir paket geldi.

30 Mart öncesi yine bir paket geldi.

Hiç kimsenin haberi yok, Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yine bir paket geliyor.

Türkiye’nin Kürt sorunuyla ilgili meseleleri var ise ki vardır, bunu çözecek olan bu Meclistir.

AKP kurulduğunda acil eylem planları vardı; üç aylık, altı aylık, dokuz aylık, bir yıllık, iki yıllık. Peki, Kürt sorunuyla ilgili AKP’nin bir eylem planı var mıdır? Parlamento bu planı biliyor mu?

Batı’da oğlunu askere göndermiş, şehit olan aileyle, Roboski’de, Gülyazı’da çocuğu ölen o annenin karşılıklı empati yapmasına fırsat vermeyecek miyiz, bunu birlikte yapmayacak mıyız? Ama sizin yaptığınız bir tek şey var: “Biz yapacağız, bunun siyaseten kârını elde edeceğiz.” Bu doğru değil Parlamento bu konuda inisiyatif almalı, yapılacak görüşmelerin hepsi şeffaf olmalıdır.

Eğer siz bugün Oslo’da yaptığınız konuşmaları, gizli görüşmeleri açıklamış olsaydınız, güneydoğuyla ilgili çözüm yolları arayan bir Parlamentoya bu toplumdan hiç kimse ses çıkarmazdı.

AKP sorunu çözmek istiyorsa, birlikte çözüm aramak durumundadır. Fakat Meclise gelen tasarılardan AKP Milletvekillerinin bşile haber yoktur. Parlamentoyu yok sayarak, halktan gerçekleri saklayarak başarılı olma şansınız yoktur. Yaptığınız sadece siyasettir, bunun üzerinden de siyasi gelir sağlamaya çalışmaktır.